İki uğursuz adam o gece, Yeni Budapeşte’nin Tuna’ya bakan ıssız sokaklarının birinde, gelecek olan denizaltıyı beklerken boş konuşuyorlardı. Bir tanesi, daha önce onlarca kez söylediği bir şeyi tekrar etti; “Ne demek Yeni Budapeşte bana söylesene?” Diğeri ilgisiz görünüyordu, adam sorusunu kendi cevapladı “Yani eski Budapeşte diye bir şey mi var ki? Burada iki farklı şehir vardı beni alıyor musun? Bizim bulunduğumuz yer Bud karşı taraf Peşte’ydi.” İkinci adam yine ilgisizce […]
Devamını Oku »