Ben çok küçük bir çocukken, tek kanallı TRT’de Devlet Tiyatrosu’nun efsane oyuncusu Yıldırım Önal’ın oynadığı bir oyun izlemiştim; bitik bir alkolik adam yalnız başına içerken kapı çeşitli seferler çalınıyor ve kendisinin değişik yaşlardaki halleri karşısına geliyor ve hatalarını yanlışlarını yüzüne vuruyor, derdine dert katıyordu. Benim için hataları üzücü olsa da asıl dehşet verici ve unutulmaz olan, adamın karşısına kendisinin çıkmasıydı… O zamandan beri beni en korkutacak şeyin, kendimi karşımda görmek […]
Devamını Oku »