Yanan tütsünün kokusuna uyandı. Gözlerini araladığında bulunduğu odayı hatırladı… ‘Misa!’ diye mırıldandı. Dudakları birbirine yapışmış, boğazı kurumuştu. Odada yalnız olduğunu düşünürken Misa’nın dev köpeği yatağın yanında belirdi. Yüzündeki umursamaz ifadeyle kafasını yana yatırdı, Rams’a baktı ve sonra bet sesiyle bir kez havladı. Çok geçmeden kapı açıldı ve içeriye Misa girdi. Her zamanki gibi alımlı ve güler yüzlüydü. Rams’ın yanına oturdu ve elini yaralı adamın alnına koydu. ‘Beni endişelendirdin.’ ‘Üzgünüm’ dedi […]
Devamını Oku »