2021’e Veda 3 – Eğlenceli ve Hafif Bir Psikolojik Eser: Cobra Kai 4.Sezon

Bunu Paylaşın

Netflix kütüphanesinde yılın son günü yerini alan Cobra Kai dizisinin dördüncü sezonu ile geçtiğimiz yıla veda etmeye devam ediyoruz bugün. Her ne kadar direkt anlatımlardan kaçınıyor olacaksak da geleneksel spoiler/sürprizbozan uyarımızı yapalım ve fragmanla incelememize geçelim.

Aslında, Ralph Macchio ve William Zabka‘nın bir nevi showrunner oldukların dizinin genel karakteri hakkında bir yazı yazmıştık. Ve her ne kadar senaryo ilerlese de ana konunun her iki yazının da başlığında yer verdiğimiz baba-oğul/çocuk ilişkisi ve bunun doğurduğu psikoloji üzerine olduğu gerçeği değişmiyor.

Biz üçüncü sezona özellikle değinmeyeceksek de o sezon gibi dördüncü sezonun da geçmişten bağlantılarla yürüdüğü bir “legacy” kolu, bir yeni hikayesi ve aslında süre olarak fazla dolduramadığı ve sürekli tekrarladığı bir, “kimin karatesi/yolu doğru?” kolu da ana hikayeye eklemleniyor ve özellikle bu sonuncusu baba-oğul/çocuk hikayesi ile birleşiyor.

Yine de ikiye bölünmüş finalin de bize gösterebileceği gibi Cobra Kai 10 bölüme ulaşmakta zorlanıyor. Biraz açalım…

Karate Kid’in yeni konusu; orta okula gelen ve Robby’nin ıslahevinde önce düşman sonra dost olduğu Shawn’ın ürkek ve içine kapanık kardeşi Kenny’nin, yine Robby’nin tam tersi niyetine rağmen Cobra Kai’ye dönüşmesi. Kenny gerçekten de çektiği zulümden sonra yaşadığı değişimle etkileyici olmakla birlikte, Robby’nin verdiği tepki, konunun ana omurgaya dair bir bağ olduğunu biraz fazla bağırıyor.

“Legacy” başlığında ise gerçekten diziye hareket katan bir öğe olarak, Karate Kid III‘ün kötü adamı Terry Silver’ın (Thomas Ian Griffith) eski ortağı ve sürekli borçlu hissettiği yüzbaşısı John Kreese’e yardıma gelmesini izliyoruz.

Karate Kid III’ün karizmatik kötü adamının, iyi bir adam ve sorumluluk sahibi iş insanıyken saç modeli, David Carradine‘e benzerken, kötü tarafa dönüşüyle at kuyruğuna geçişi güzel bir detay olduğu kadar, üçüncü sezonda verilen geçmişinin etkisinden kurtuluşuna dair yaptığı hamle de yüzeysel olarak “ucuz” görünen ancak gerçekten de psikolojik anlamda dizinin mesajına dair en net ve belki de en karanlık ifade oluyor.

Aynı renkler aynı ittifakı temsil eder mi, ya tersi?..

Ana omurgaya ek olarak düşünülen temel yardımcı parça ise mantıken doğru ama çok uzatılmış ve yer yer dramatikleştirilmiş bir konu oluyor; Miyagi Do karatesi mi daha iyi, yoksa Eagle Fang karatesi mi? Daniel Larusso‘nun defansa ve usta Miyagi’nin dingin hayat felsefesine dair değişmez görüşlerinin kızı Sam ve oğlu Anthony’nin genç ateşinin itirazı ile karşılaşmasının aynadaki aksi olarak, Johnny Lawrence‘ın Cobra Kai kaynaklı ofansif karatesinin ilk öğrencisi ve manevi oğlu Diaz ile aralarındaki vizyon farklılığını izliyoruz. Bir başka deyişle, Sam Johnny’ye, Diaz da Daniel’e yaklaşarak her iki senseinin kıskançlık krizine girmesine ve ayrılmalarına neden oluyorlar.

Tam da bu noktada biraz önce “biraz fazla bağıran” Robbie’nin, Johnny’ye yaklaşması, Terry’nin Kreese ile ilişkisini kesmesi ve Daniel’in Sam’i serbest bırakması ile duygusal arka plan nihayet buluyor. Bütün sezon boyunca kopuk olan ve Johnny’nin oğlu Robbie ile yakınlaşmasından sonra “babasız” kalan Diaz’ın, kriminal bir hayatı olan gerçek babasını aramak için Mexico City’ye doğru yola çıkması ise 5ümit veren bir nüve olarak izleyiciyi heyecanlandırıyor. Ben şahsen daha belalı ve motive bir Diaz bekliyorum.

Bütün bunların önündeki planda ise turnuva var. Turnuvaya hazırlık genelde “comedy relief”lerle ve duygusal arka planın sezilmesi için kullanılsa da, iki bölümlük turnuva sekansı sürprizlerle dolu ancak tam da bu sebeple biraz da klişe sonuçları ile heyecanlı bir seyirlik sunuyor. Kadınlar ve erkekler turnuvası olarak ayrılan turnuva ve hazırlık aşamasının genç kadın karakterler Sam ve Tory’ye de üç boyutluluk kattığı inkar edilemez.

Cobra Kai, doğru psikolojik sinirlere hafif dokundurmalar yaparak sınırlarını aşmasa da, dramatik olarak önceki sezonlardan daha hafif bir dramatizasyonla aslında bir geçiş sezonu olduğunu hissettiriyor. Kanımca 5.sezonda bitmesi gereken dizinin tek başına çok çok iyi olmasa da geçiş sezonu olarak son derece tutarlı bir yapısı olduğunu da böylece aynı anda ifade edebiliyoruz.

Her şeyin sonunda, hem eski filmlere hem de yeni nesle hitap eden dizinin, özellikle yeni nesil için iyi ve tutarlı mesajlar taşıyan ve aynı zamanda adrenalin ile heyecanı oldukça başarılı dengeleyen, kendi belirlenmiş sınırları içinde başarılı bir zanaat eseri olduğunu söyleyebiliriz.

2021’e veda için kaleme almayı planladığımız son başlıkta görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.

Yazıyı beğendiniz mi?

Ortalama puan 0 / 5. Oylama sayısı: 0

Bunu oylayan ilk kişi olun

RSS
Follow by Email
Twitter
Visit Us
Follow Me
YouTube
YouTube
Instagram

Cevap Yaz

Oturum aç:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir