kelimelerin gucu, kısa hikaye, fantastik, bilim kurgu, sinema, oyun, short story, fantasy, sci-fi, cinema, game, kurgusal.net
5.Bölüm “AH, MORIAN,” diye fısıldadı ALESSAN, sesine hüzünlü bir pişmanlık katarak. “Onu şu anda senin yargına gönderebilirdim. Bir çocuk bile buradan gözüne bir ok saplayabilirdi.” Bu çocuk değil, diye düşündü Devin pişmanlıkla, az önce Barbadia’lıların geçtiği yolun kuzeyindeki ağaçların arasında saklandıkları yerden gelen mesafeyi ve ışığı ölçerek. Alessan’a ve buraya gelirken yanından geçtikleri bir depodan aldığı tatar yayına eskisinden çok daha fazla saygıyla bakarak. Hazır olduğunda onu alacaktır,” dedi Baerd duygusuz bir şekilde. “Ve sen, […]
Devamını Oku »
Tomasso, daha kendinden emin, daha az suçlu görünmenin zamanı geldiğini düşündü. “Askerlerinize söylediğim kötü düşünülmüş sözlerim için beni affedin, lordum. Burada olduğunuzu bilmediğimden, sadece sizin isteklerinizi bilmeden hareket ettiklerini tahmin ettim.” “İsteklerim değişir,” dedi Alberico ağır, değişmeyen sesiyle. “Onların bu değişiklikleri sizden önce bilmeleri olası bar Sandre.” “Elbette, efendim, elbette. Onlar—” “İstedim,” dedi Barbadior’lu Alberico, “babanızın tabutuna bakmak. Bakmak ve gülmek.” Eğlenmeye yönelik bir eğilim belirtisi göstermedi. Tomasso’nun kanı aniden damarlarında buz kesti. Alberico onun […]
Devamını Oku »
Bir zamanlar bir maymun vardı. Adı Otis’ti. Otis, her gün arkadaşları ile ormanda macera kovalardı. Otis eğlenceyi çok seviyordu. Ama bu sevgi onu biraz dikkatsiz yapıyordu. Sonunda korkulan oldu, Otis maymun avcıları tarafından yakalandı ve bir hayvanat bahçesine gönderilmek üzere kafese kondu. Ama bu büyük olay bu kadar hızlı geçiştirilir mi hiç, değil mi? Yine de çok da şaşırtıcı bir olay değildi aslında olan. Otis sadece dikkatsiz değildi, meraklıydı da hem de çok meraklı… Bir […]
Devamını Oku »
Tahmin edebilir, analiz edebilir, zihninde senaryolar canlandırabilirdi ama asla bilemeyecekti. Bu durum sonrasında gelecek her şeyin ortasında onun için muammalı bir hüzne dönüşen bir gece yarısı hakikatiydi. Bir sembol, pişmanlığın bir yer değiştirmesi. Ölümlü olmanın ve bu yüzden sadece bir yolda yürümeye ve o yolda sadece bir kez yürümeye mahkûm olmanın ne demek olduğunu hatırlatan bir şey, ta ki Morian ruhu çağırana ve Eanna’nın ışıkları kaybolana kadar… Yürümediğimiz yolu asla gerçekten bilemeyiz. O kulübedeki her […]
Devamını Oku »
“Her yer sessiz, ikindiden beri,” dedi yüksek sesle, saklandığı köşesinden kalkarak corbin’in boynuzlarının yanından geçerek yarı tavan arasının kenarına doğru yürüdü. “Sadece hizmetçiler buradaydı, ancak kapıyı zincirlediklerinde pek te düzgün bir iş yapmamışlardı- kilidi açmak kolaydı. İki hırsız ve Barbadior İmparatoru birbirlerini görmeden yukarıda veya daha akıllı biri aşağıda olabilirdi.” Bunu olabildiğince soğukkanlı bir şekilde söyledi. Sonra kasıtlı olarak gösterişli bir salto ile yere indi. Oradaki beş adamın yüzlerindeki bakışları fark etti—hepsi kesinlikle onu tanıyordu—ama […]
Devamını Oku »
“Seni tanıyorum!” dedi aniden. “Seni bu sabah gördüm. Yas ayinlerinde flüt çalan Tregea çobanısın!” Taeri, tanımanın ona da ulaşmasıyla parmaklarını şıklattı. “Evet, flüt çalıyordum,” dedi pencere kenarındaki adam, hiç telaşlanmadan. “Ama ben ne çobanım ne de Tregea’lıyım. Uzun yıllar boyunca bir rol, aslında birçok farklı rol oynamak benim amaçlarıma uygundu. Tomasso bar Sandre bunu takdir etmeli.” Sırıttı. Tomasso gülümsemeye karşılık vermedi. “Belki de o zaman, koşullar altında, gerçekte kim olduğunuzu söyleyerek bize iyilik yapabilirsiniz.” Durumun […]
Devamını Oku »