Distopyan ve Ütopik; Modern Sanatta Postmodern Tasvirler 5

Bunu Paylaşın

Merhaba, bugün sinemada gelecek tasvirleri içinde düzeni, steril yapısı, beyaz temaları ve dekonstrüktivist yapısı ile kendine yer edinen bir ekolün iki örneğinin görsel temalarına göz atacağız; 2013 yılı yapımı Oblivion 2012 yapımı Total Recall.

Her iki film de, gerek görsel gerek tasarımsal olarak ütopik formatlarda beyaz perdeye yansıtılmış olsalar da ciddi birer distopyayı temsil ettiğinden başlık konusu galerimiz için güzel birer seçim oldular kanaatindeyiz.

Oblivion‘dan başlayalım, steril, beyaz ve 3 boyutlu geometrinin mavi parlak ışıklarla desteklendiği bu dünya, karakterlerini de gerçekten uzaklaştırarak büyük bir gerçeğin üzerini örtüyordu.

Bubble ship; özgün bir tasarım…
Steril ve kendi gerçekliğinden uzak karakterler.
Yüksek teknoloji, düzen ve estetiğin zirvesini oluşturuyor.
Gerçek dünya ve filmin dünyasının kesişimi; çatışma.

İkinci filmimiz bir yeniden çekim, 2012 yılı yapımı Total Recall. Philip K.Dick‘in novellasından adapte olan yapım, ilk çekiminde bir saçmalık ikinci çekiminde ise daha ziyade bir görsel şölendi. Ama bizim konumuz da görsellik olduğu için -ki filmler ve oyuncular hakkında bilgi de vermiyoruz- güzel bir seyirlik sunuyor yapım bizlere.

Total Recall’da distopya Oblivion’a göre daha barizdi.
Şehir temsili göz alıcıydı…
Her ne kadar Kate Beckinsale sahneyi çalsa ve görsele ruhunu verse de, asıl olarak robot tasarımının başat olduğu bir temsil.
Keskin geometrik karakteri ile asansör sahnesi karanlık ama yüksek düzeydeki düzenin simgesiydi.
Ve o düzenin yüksek estetikteki efektif ama tek boyutlu kolluk kuvvetleri…

Yazıyı beğendiniz mi?

Ortalama puan 0 / 5. Oylama sayısı: 0

Bunu oylayan ilk kişi olun

RSS
Follow by Email
Twitter
Visit Us
Follow Me
YouTube
YouTube
Instagram

Cevap Yaz

Oturum aç:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir