Çağdaş Kompozitörler Serisi-2: Duygulara Seslenen Mükemmel Bir Besteci; Basil Poledouris

Bunu Paylaşın

Bugün müzik kutusu sekmesinde bizi kah ilkel çağların yenilmez savaşçısına, kah uzay böceklerine karşı savaşan gelecekten bir askere, kah da katledilip insanlığı çalınmış bir robota dönüştüren veya okyanuslarda sürek avına konu bir denizaltıda hissettiren, başlıkta belirttiğimiz gibi duyguların  tercümanı olan efsane bir besteciyi ağırlıyoruz; Basil Poledouris.

2006 yılında kaybettiğimiz efsane bestecinin bugün değineceğimiz parçaları giriş paragrafımızdan tahmin edebileceğiniz gibi Conan The Barbarian, Starship Troopers, The Hunt For Red October ve Robocop filmlerinden geliyor. 

İlk parçamız, 1982 yapımı “Conan The Barbarian” filminin ana teması olan “Anvil Of  Crom”. Parçayı, filmin giriş açıklaması ile sunarak atmosferi de size yaşatmak istiyoruz.

İkinci parçamız yine aynı filmden geliyor, “Riders Of Doom” . Filmdeki efsane baskın sahnesinin de soundtracki olan bu bölümün, parçada birkaç kez tekrarlanan ve 03.24-03.30 arasında en olgun halini bulan sekansı, baskına gelen atlıların çekildiği CGI öncesi sinema tarihinin büyük planlarından birine eşlik edip hepimizi koltuğa çivilemişti.

Şimdiki parçamız ise benim kişisel favorilerimden olan 1987 yapımı “Robocop” filminin insanı hem duygulandıran hem de hırslandıran soundtrack albümünün ana teması.

1990 yapımı “The Hunt For Red October” filminde sıra. Usta aktör Sean Connery‘nin devleştiği filmin Sovyet marşlarını simüle eden parçayı dinlerken, soğuk savaştaki bir Rus denizaltısında olduğunuzu rahatlıkla hayal edebilirsiniz.

Son parçamız ise 1997 yapımı “Starship Troopers” filminin insanlar için müthiş bozgununa eşlik eden “Klendathu Drop”, parça adrenalin sınırlarını zorlayan yapısı ile izleyicideki intikam hissini ibre dışına çıkarmakla kalmıyor, on beş dakika sonra olacaklar hiç olmamış gibi her dinleyişte aynı hissi vererek inanılmazı başarıyor. Önce dinliyor, sonra da bayramınızı kutlayarak, dosyamızı bitiriyoruz. Esen kalın.

Murat Barış Sarı

Merhaba, ben Murat B.Sarı. Eğer sitemizi ilk döneminde takip ettiyseniz beni “Yarıaydın” olarak hatırlayabilirsiniz. Aslında bu rumuz hakkımda oldukça açıklayıcı denilebilir. Yani şu evrendeki bilginin ne kadarına hakim olabilir ki insan? Günümüz dünyasında “T” insan olmak makbul ve ben uzmanlığımın sanata dair herşey hakkında olmasını yeğliyorum. Umarım bunu birlikte başarırız. Yeni maceralarda görüşmek dileğiyle…