Fantastik edebiyatın mucitleri ve sert çocukları olan bir türü ağırlayacağız bugün. Türün olmazsa olmaz ırklarından olan cüceleri ağırlarken onların farklı platformlardaki farklı tasvirlerinden etkileneceğinizi umuyoruz. Kısa açıklamalarla bu huysuz ve sert çocukları -ve iki de genç hanımı- dağlarının içinde biraz rahatsız edeceğiz. Ancak öyle sanıyorum ki, türde hak ettikleri yeri almak onları da mutlu edecektir. Öyleyse başlayalım….
İlk örneklerimiz genelde takip ettiğimiz uygulamamızdan bir farklılık olarak tarihi sıra açısından önemli bir materyalden geliyor, bir masaldan; Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler.
Şimdi de modern fantastik edebiyatın başat evreni olan Tolkien evrenine uzanıyoruz. Bu evrendeki ilk varlıklar olan cüceler, bu özelliklerini Tolkien’in ilk kitabı The Hobbit‘te de pivotal bir rol alarak sergilerler. Önce kitabın kahramanı on iki cüceyle başlayalım.
Hobbit filmi, cüce savaş konseptine dair de önemli nüveler sunuyordu. Azanulzibar Savaşı’nda, Thorin önderliğinde orkları mağlup eden cücelerin son taarruzu da hemen altında Beş Ordular Savaşı’nda yine orklara karşı kalkan duvarları ile yaptıkları son savunmaları da gelişmiş bir disiplin ürünüydü.
Tolkien evreninin başat eseri Yüzüklerin Efendisi/The Lord Of The Rings ise bir cüceyle tüm bir ırkı olağanüstü başarıyla temsil ediyordu. Duayen aktör John Rhys-Davies‘in mükemmel yorumu ile Gimli’yi sunuyoruz sizlere şimdi de.
Şimdi de sıfır derinliği olan ancak çok sevimli bir cüce ile Gimli’nin ters yönüne gidelim. Karşınızda Elwood Gutworthy… 2000 yılı ve çok kötü bir film olan -mikrofonun bile perdenin üstünde açıkça görülebildiği- Dungeons And Dragons filminin stereotip savaşçı ve içkici cücesi…
Cücelerin özellikle savaş alanında oldukça güçlü bir temsille boy gösterdikleri ama daha çok stereotip ve mucit özellikleri gösterdikleri bir materyale aynı ölçütle ve güzel bir görselle göz atalım bu sefer de; World Of Warcraft.
Hem galerimize bir özellik katmak, hem de kült fantastik oyun serisi Elder Scrolls‘a değinmek için farklı bir görsel paylaşalım sırası gelmişken. Seride cüce/dwarf ırkına ait savaş malzemeleri ve ürünleri/items vardır ancak bu ırk yoktur. Öyle ki bir kelime türevi ile dwemer adıyla anılan bu ırk esrarengiz bir biçimde antik çağlarda ortadan kaybolmuştur. Serinin Skyrim oyunundan bir cüce zırhı karşınızda…
Böyle az bulunur örneklerden başlamışken bir başka seriye ama bu sefer bir kitap serisiyle dolayısıyla da temsili bir resme göz atalım. R.A.Salvatore‘nin Forgotten Realms/Unutulmuş Diyarlar evreninden, zırhı da bir silah olan, derin bir cücenin resmine; Thibbledorf Pwent…
Popüler kültürün bugünkü zirvesi olan fantastik materyale geçiyoruz şimdi de; The Witcher‘a. Aslında kitap serisine biraz geç giren ve aldığı süre sınırlı olan bir karakter olsa da oyun serisinde son derece önemli bir rol oynayan Zoltan Chivay’le devam ediyoruz.
Son ele alacağımız evren cücelere diğer evrenlerden daha pivotal roller veren ve dişi cüceleri de kapsayan Dragon Age evreni olacak. Ve biz de bu evrene, kapsadığı önemli karakterler sebebiyle daha detaylı değineceğiz. İlk cücemiz ama her ne kadar hayat kendisini bozsa da dayanması çok zor bir karakter olan Oghren.
Ayrı bir başlık açılması gereken bir karakterle devam edelim. Varric Tethras. Bir ticaret loncasının prensi olan bu yeryüzü cücesi, karizmatik karakterinin yanında özellikle ikinci oyunda olanları anlatan kişi olarak tüm serinin merkezindedir. Şimdi karşınızda, trademark makinalı arbaletiyle yani Bianca ile boy gösteriyor.
Peki, Bianca’nın adı nereden gelir? İşte bu roman yazarı cücenin Bianca’sının isim “annesi” ve aynı zamanda cüce kadınlarının da türe isyanı; Bianca…
Son olarak bir cüce kadınını, isim annesi veya aşık olarak değil de tek başına ve sert bir öncü olarak, kendi işini gören bir temsille huzurlarınıza sunuyoruz; Harding. Zor işlerin görünmez kahramanı. Böylece biz de sizlere veda ediyoruz. Yeni galerilerde görüşmek dileğiyle, hoşça kalın…
İlginizi Çekebilir
Görsel Bir Şölen: Assassin's Creed Serisinin ...
Bilimkurgu Dünyası’nın Mega Yapısı; Uzay Gemi...
Ev, İnsanlık ve Aşk Yolunda...; Uzay Şövalyes...
Merhaba, ben Murat B.Sarı. Eğer sitemizi ilk döneminde takip ettiyseniz beni “Yarıaydın” olarak hatırlayabilirsiniz. Aslında bu rumuz hakkımda oldukça açıklayıcı denilebilir. Yani şu evrendeki bilginin ne kadarına hakim olabilir ki insan? Günümüz dünyasında “T” insan olmak makbul ve ben uzmanlığımın sanata dair herşey hakkında olmasını yeğliyorum. Umarım bunu birlikte başarırız. Yeni maceralarda görüşmek dileğiyle…