“Bir zamanlar,” dedi yaşlı kadın, “atalarımız bu evrenin hakimiydi. Ta ki kozmoslar gelene kadar.” Tr!k, kadının karşısında soluksuz oturan çocukları izlerken içinden devam etti. “Savaştılar onlarla ve yenildiler. Buraya kaçtılar. Alterna’ya… Yeşil taşlar enerjileri, tılsımları kalkanları oldu.” Tr!k kafasını kaldırıp, mavi parıldayan gökyüzünün ötesini düşündü. Ötesindeki o korkunç yaratıkları görmüştü. Ama kozmoslar?.. Onlar belki de sadece efsaneydi. Tr!k’ı aslında zaten bildiği tüm bu düşüncelerden uyandıran şey, paradoksal olarak yine bildiği şeyleri anlatan yaşlı kadının sesi […]
Devamını Oku »
