Oyun Dünyası’nın Klasikleri 8: Hitman World of Assassination Üçlemesi

Bunu Paylaşın

Bugün, milenyumun başında oyun dünyasına giren ve ilk çeyreğinde adını klasikler arasına yazdıran Hitman ile onun kült kahramanı Agent 47/Ajan 47‘nin son ve büyük bir çoğunluk için en iyi hikayesine odaklanacağız; Hitman: World of Assassination Üçlemesi. İncelememize geçmeden önce, üçlemenin ilk oyunu Hitman için yapılmış ve hikayesel bir anlatımı olan fragmanı izleyelim ve spoiler/sürprizbozan uyarımızı da geleneksel olarak yapalım.

Fragmandaki vibe’dan sonra hızımızı kesmeden, Ajan 47’nin bu trilojisinin konusunu üç oyun bazında kısa kısa notlarla incelemeye devam edelim.

Hitman 1 (2016)

Oyun, perdesini ICA International Contract Agency/Uluslararası Kontrat Ajansı yani taraf gütmeden belli ve çok yüksek rakamlarla suikast organizasyonları düzenleyen ajansın merkezinde açıyor. Bir tutorial olan bu ilk bölümde, Ajan 47’nin geçmişi ile ilgili tereddütler ve onun hem yardımcısı hem de yöneticisi olan Diana Burnwood ile tanışıyor oyuncu.

Oyuna dair ilk görev Paris’te bir saraydaki ultra lüks bir moda şovuna götürüyor oyuncuyu. Burada Rus oligark Viktor Novikov ve ortağı eski süper model Dahlia Margolis’i konu alan kontratın tamamlanmasından sonra, oyuncu kendilerine kontratı veren müşterisi ile kontrat konusu çiftin bilgi karşılığında işbirliği yaptığını öğrenince, sadece bir suikast planlama oyunu içinde değil bir senaryo içinde olduğunu anlıyor.

İkinci görev, Amalfi sahilindeki olağanüstü güzel Sapienza’da geçiyor. Biyolojik bir silahın yapımını durdurmak üzere Silvio Caruso ve yardımcısı baş bilim insanı Francesca De Sanctis’in hedef alındığı bölümde, özellikle Francesca’nın Caruso ile aynı ideali paylaşmaması, senaryoyu üç boyutlu hale getiriyor. Bir not olarak da bu bölüm dahil tüm bölümlerde herkesin aksansız bir İngilizce konuşuyor olduğunu belirtmeliyiz. Hitman dil konusunda otantik bir seçimde bulunmuyor.

Fas’ta bir darbe yapmakta olan General Reza Zaydan ve finansörü İsveçli banker -ve aynı zamanda dolandırıcı- Hugo Strandberg’in konu olduğu bölüm, oyuncuyu, dünyanın farklı bölümlerinde operasyon yapmak konusunda tatmin etmeye başlarken, çok üst bir dünya politik oyuncusunun varlığını da iyice açık ediyor; The Providence.

Bangok’un harika manzaralarına sahip kolonyal bir otelde geçen görevde ise hedef, kontrat sahibinin kızını öldüren bir rock yıldızı olan Jordan Cross ve avukatı Ken Morgan oluyor. Jordan’ın kaza ile ölümüne yol açtığı sevgilisinden dolayı içinde bulunduğu vicdan azabı senaryoyu derinleştirken, kontrat sahibinin ilk bölümde de karşılaştığımız Lucas Grey olması ile artık ICA’nın, Providence’e karşı kullanılıyor oluşu, her üç parti tarafından da teyit edilmiş oluyor.

Dört eski asker ve uyuşturucu kaçakçısı ama aynı zamanda eko teroristin kurduğu Colorado’daki kampın, Ajan 47’nin müdahalesi ile ortadan kaldırılması, ICA içindeki bir muhbirin, hatta en yüksek derecedeki muhbirin açığa çıkmasını beraberinde getiriyor. Elbette bu görev de yine bir Lucas Grey marifeti…

Japonya, Hookkaido’daki lüks bir hastane/otelde suikastle ortadan kaldırılan köstebek Soders ve yardımcısı Yuki Yamazaki ile oyun görev anlamında perdesini kapatırken, hayalet örgütün yöneticisi -sahibi değil- Constant’ın Diana Burnwood’a kişisel olarak ulaşıp, 47’nin gerçek kimliği karşılığında ortaklık teklif etmesiyle, senaryo da gri ve kalifiye bir final yapıyor.

Senaryosunu bu şekilde özetlediğimiz oyunun, Patient Zero adlı, uluslararası bir salgının önlenmesi ve Sarajevo 6 adlı alternatif bir hikayesi de ekstra içerik olarak içinde bulunuyor.

Hitman 2 (2018)

Hitman 2, birinci oyunun kaldığı yerden devam ederek önce Yeni Zelanda’da sonra da Miami’de, kendilerince o ana kadar bilinmeyen Lucas Grey yani gölge müşterinin peşinde düşüülerek başlıyor.

Lucas Grey’in Providence ajanlarından oluşan kadrosunu tabiri caizse yem ettiği bu iki bölümde -tıpkı Paris’te olduğu gibi- iki taraf birbirine yaklaşsa da, Lucas Grey ismi, onu yok etmek isteyen Providence yani Constant’tan -Arthur Edwards- geliyor. Fakat bir farkla ki, sonuç Edward’ın tahmin ettiği gibi olmuyor. Çünkü Providence’in eski güvenlik şefi, özel sebepler ve 47 ile ortak olan tarihçesi sebebiyle Providence’e, yardımcısı hacker Olivia Hall dışında tek başına bir mücadele başlatmış bulunuyor.

Bu noktada son oyunda da kendini gösterecek bir konseptten bahsetmek gerek. Edwards, olağanüstü zeki, karizmatik ve sıfır duyguya sahip bir ajan olarak tartışılmaz bir etkinliğe sahip olsa da, bu özellikleri, 47 ile Lucas Grey’in ve daha sonrasında yine 47 ile Diana Burnwood arasındaki ilişki konusunda onu yanıltıyor. Bu yönüyle, 47’nin duygusuzluğu ilişkileri ile telafi edilmekle kalmıyor, bütün bu lüks ve sofistike acımasızlığın sardığı değişmez düzen içinde basit insani duyguların övgüsü de yapılmış oluyor. Bu, birinci sınıf bir yazım…

İnsan o kadar rasyonel değildir ve ilişkileri önemlidir. Karşınızda; bizim tanımımızla, “Ekip”.

Konumuza dönersek; 47’nin Kolombiya’da bir uyuşturucu kartelini ve Mumbai’de bir film baronunu üst üste ve Providence desteği ile çökertmesi ile aynı anda Lucas Grey’in Johanesburg’da gerçekleştirdiği görevler, Providence’ı kamuya açmakla kalmıyor, Providence bilmeden kendisini de zayıflatmış oluyor.

Romanya’da yani bir sonraki safhada oyun, aslında oyuncuya daha önce hissettirdiği bir gerçeği açığa çıkartıyor. Grey ve 47’nin buluşması, onların Providence tarafından ölüm makinası haline getirilişlerine ve Providence’ı yıkmak için ettikleri yemini deklare ederken, Providence artık son derece zayıflamış olarak bu iki profesyonel suikastçi ve ICA karşısında açık pozisyonda yakalanmış oluyor.

Vermont’taki nezih bir banliyoda emekliliğini yaşayan süper ajan ve Providence’ın ilk Constant’ı Janus suikasti ile Constant’ın katılacağı ve Ark Society / Ark Topluluğu olarak bilinen gizli bir eko-siyasi güç kulübünün toplantısının bilgisini alan 47 ve ekibi, fırtınalı bir Atlas Okyanusu adasında zorlu bir görev sonunda topluluğun yöneticilerini bertaraf edip Constant’ı ele geçiriyor.

Providence’ın kendisine ulaşmak konusunda önlerinde bir engel olmadığına inanan ekip kendinden emin olsa da, güncel Constant Arthur Edwards son kozunu iki koldan oynuyor. İlk olarak, basit bir rüşvetle ekipten kaçmayı başarıyor ve 47’nin belki de ilk işinin Diana Burnwood’un ailesini ortadan kaldırmak olduğunu oyuncuya sızdırıyor. İkinci oyun da perdesini böylece kapıyor.

Hitman 3 (2021)

Providence’ın 3 üyesi Carl Ingram, Marcus Stuyvesant, and Alexa Carlisle’ı belirleyen ekibin, bu üçlünün ilk ikisini bertaraf etmesi bir baskınla görece kolay olsa ve en etkin üye Alexa Carlisle daha zor ama sorunsuz şekilde ortadan kaldırması ile bitti sanılsa da, hikaye, Arthur Edwards’ın Providence’ın başına geçmesi ile birden tersine dönüyor.

Çünkü aslında olan şey dahi Edwards’ın Providence’ı yok etmesi planından başka bir şey değil. Lucas Grey avı ile organizasyonu çok zayıflatan daha sonra kritik bilgileri sağlayan, en son da organizasyonun finansal varlıklarına el koyan Edwards, oyuncunun o anlarda suç ortağı olarak düşündüğü Lucas Grey’i de ortadan kaldırınca neredeyse rakipsiz kalıyor.

Arthur Edwards; Providence’in önce constant sonra sahibi olan üstün dimağ ve karizmatik benlik.

Bu noktada Diana’nın da ailesinin katillerinin 47 olduğunu ona sızdıran Edwards zafere yakın görünüyor. Ancak başta belirttiğimiz gibi, mükemmel planları insan ilişkilerini dışarıda bırakan bir karakter Edwards ve Grey’in yardımcısı ve büyük ihtimalle ona aşık olan Olivia’nın yardımı ile başlayacak yeni 47 operasyonunun yapabileceklerinden habersiz. Daha doğrusu Diana’sız 47’nin yalnız olduğunu sanıyor.

Eski ICA suikastçisi kendisini yok etmek isteyen beş ajanı Berlin’de etkisiz hale getirip onlara sağlam bir mesaj verdikten sonra bunun yeterli olmayacağını düşünerek Chongqing’teki iki büyük aktörü; Hush ve Imogen Royce’u oyundan çıkartıp, veritabanına eriştiği ICA’yı kamuya açan belgeleri sızdırıyor. ICA artık gizli değil ve pratik olarak bitmiş durumda…

Diğer taraftan Diana, Arjantin Mendoza’da, Edwards’ın talebi ile önündeki iki ajanı ortadan kaldırmak için bir göreve gidiyor. Böylece önünü açacak olan Diana’nın asıl amacı ise bu görevi aynı anda 47’ye sızdırmak oluyor. Bu, 47’den alacağı intikamın bir parçası.

Edwards’ın ve oyuncuların tam olarak bilmediği -ama şüphelendiği- şey ise, Diana’nın 47’ye aşık olduğudur. Diana için, ailesinin ölümünün sorumlusu Providence’dır 47 değil… Hafızası silinen ve bir ölüm makinası olarak yetiştirilen 14 yaşında bir çocuk Diana için sorumlu değildir. Diana, 47’ye Edwards’ın işini bitirmek için bir fırsat verir ve her şeyin başladığı Romanya’daki bir trende, kendi seçimine göre 47 de bu şansı kullanır.

Üzerinde hiç konuşulmamış bir aşk ve karakterlere yaraşır bir temsil. Diana ve 47…

Artık yeni bir dünya vardır ancak değişen sadece aktörlerdir. 47’nin deyimiyle, güç her zaman kullanacağı ve kullanılacağı kişileri seçmeye devam eder ve bu sebeple Diana ve kendisi gibileri de daima olmaya devam edecektir.

Evet, senaryolarını kısaca ama oldukça detaylı olarak ele aldığımız Hitman’in genel anlamda değerlendirmesine gelelilm şimdi de.

Hitman, senaryosu son derece iyi yazılmış, gücün, ihtişamın, lüksün, dünyanın ve sosyal yapıların çeşitliliğinin ve sınıf farklılıklarının olağanüstü başarılı şekilde verildiği, dünyadaki güç dengeleri ve sofistike etkinlik konusunda sözü olan bir yapım.

Göze sokmadan verdiği arkadaşlık, dostluk, aşk, sevgi ve sadakat temalarını da ustalıkla işleyen ve böylece 47’nin soğukluğu ve dolayısıyla oyuncu ile özdeşleşemezliğini de izale eden bir yapıysa sahip. Diana özelinde bir ahlaki merkez de tüm bu paraya dair işler içine bir sebep ve adalet olgusu koyuyor.

“Hiç kimse dokunulmaz değildir.”

Diana “Penelope” Burnwood

47’nin özdeşilemez soğukluğundan oyuna geçersek; ihtişam, lüks, farklı sosyal sınıflar ve sınıf farklılıklarının görsel dünyayı oluşturduğu oyun, göz doldurur ve tatmin sağlarken, senaryoyu derinleştiren ve üç boyutlu hale getiren bilgi ve fırsatların oyuncuya tanıdığı suikast şansları ile stealth oyunlar kategorisinde bir marka olmayı da başarıyor.

Oyunun bir başka özelliği olan çok kez oynanabilirliği de salt oyun bazında bir dünya sevenler için son derece keyifli ve tatmin edici bir deneyim sunuyor. Farklı fırsatlarla farklı deneyimler tamamlansa bile, oyuncu birinci oyunun alternatif senaryoları ve üçüncü oyunun “Freelancer” moduyla bu keyfi geniş çaplı ve kendine özel şekillerde tekrar tekrar yaşayabiliyor.

Özetle, piyasaya çıktığı ilk günden beri, ne yaptığını bilen ve bunu her geçen gün daha da geliştirip teknolojik anlamda besleyen bir franchise Hitman ve son halkası World of Assassination ile de bu geleneği sürdürerek “klasik” titrini pekiştirmeyi başarıyor.

Yeni klasiklerde görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.

Yazıyı beğendiniz mi?

Ortalama puan 5 / 5. Oylama sayısı: 1

Bunu oylayan ilk kişi olun

RSS
Follow by Email
Twitter
Visit Us
Follow Me
YouTube
YouTube
Instagram

Cevap Yaz

Oturum aç:

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir