Hayatını bir şeyler anlatmakla geçiren, utangaç bir insanım sadece. Müzik, resim, öykü, ne gerekirse onunla anlatırım. Beni The Writer olarak da bulmanız mümkündür.
On Yedinci Bölüm: Geri Dönüş Geri gelmişti. Şimdi karşısında duran kişinin kim olduğunu biliyordu. Planının böylesine iyi bir şekilde işlemiş olduğuna o kadar sevinmişti ki. Havisran’ın etkisinde kalmadan, Silvar’ın koruması ve öğretimi eşliğinde, gerçekten evrenin ne durumda olduğunu, ne yapması gerektiğini ve amacına nasıl ilerleyebileceğini anlamıştı. Fakat öğrendiği en önemli ders, insanların gerçekte bir kahramana asla ihtiyaç duymadıklarıydı. Aksine, ihtiyaç duydukları şey, havadan inip kendilerini kurtaracak üstün bir kişiden ziyade, kendileri gibi olan, kendilerini anlayan […]
Devamını Oku »
On Altıncı Bölüm; Geçmiş (Kısım 2) O gecenin ortasında, bana verdikleri haberleşme cihazından geldiklerine dair bir sinyal sesi duydum ve yattığım yataktan yavaşça kalkıp cihazı elime aldım. Gösterdiği konum doğruysa, şu anda tesisin altındaki ısıtma sisteminin merkez odasındalardı. Oradan onları çıkarıp yol göstermeliydim. “Haydi yapalım şunu” dedim kendi kendime ve odamdan yavaş ve dikkatli bir şekilde çıkıp onların yanına inmeye başladım. İnerken etrafımı kontrol ediyordum, içimdeki “kötü şeyler olacak” hissi güçleniyordu iyice. Isıtma sisteminin merkez […]
Devamını Oku »
On Beşinci Bölüm: Geçmiş (Kısım 1) Dediğim gibi, adım Maeve. Bu ismi ben seçtim, normalde burada bana verdikleri isim M-287. İnsan kendini bir bireyden çok, bir ürünmüş gibi hissettiriyor bu lanet olası kod isim. Elbette bunu kabul ettirmek kolay olmadı, ancak burada bana bağlı olan binlerce insan varken bırakın da bazı konularda nazımız geçsin. Muhtemelen bu evren içerisinde adı geçmeyen tek gezegen olan Operator’un içerisinde kurulu olan, türünün tek örneği olan Universum Klon Tesisi’nde doğdum. […]
Devamını Oku »
On Dördüncü Bölüm: Klon Tesisi Sonunda varmışlardı. Yolculuklarının hedefine varmışlardı. Önlerinde duran gezegen, diğer Maeve’in anlattıklarına göre eski Universum Klon Tesisi’nin harabelerinin bulunduğu yerdi. Birazdan, haritada bile görünmeyen bu gezegene inecekler ve orada Universum Klon Tesisi’nden ne kaldıysa onu aramaya başlayacaklardı. Ellerinde herhangi bir veri olmadığı için, önce gezegenin yörüngesine girip, oradan birkaç modül göndererek atmosferini inceleyeceklerdi. Sonrasında ise, buna göre inişlerini yapıp araştırmaya başlayacaklardı. Eğer diğer Maeve’in dedikleri doğruysa, gezegenin güney kutbuna yakın bir […]
Devamını Oku »
On Üçüncü Bölüm: Bilinç Biçerdöveri Başlamıştı işte. Birden gelen bir atak gibi başlamıştı, sanki aşağıdan gelen enerjinin aynısı, bu sefer kafasının içinden çıkıp, aşağıdaki enerjinin tersi yönüne akarak onunla kavga ediyordu sanki. Gözlerinin önünden kodlar akıp giderken, vücudunun içerisinde bir şeylerin kendisine geçtiğini hissedebiliyordu. Sanki uzun süredir kendisinde olmayan bir kontrol ve düzen, şimdi eline geçmişti işte. Yaklaşık on iki saniye süren bir süreç içerisinde, vücudu tekrar kendini onarmış, tekrardan eski zindeliğine kavuşmuş, içindeki o […]
Devamını Oku »
On İkinci Bölüm: Savaş Olasılığı Maeve, okudukları karşısında şaşmıştı. Eğer doğru anlamışsa, aradıkları kişi, bizzat Mira ve Amelia’nın kızı olan Havisran’ın klonuydu ve bu klon, Universum tarafından kontrol edilebilir bir sahte kahraman olması için yaratılmıştı. Ayrıca Havisran sayesinde, Mira’nın öldüğünü, Amelia’nın ise içindeki nano robotlar sayesinde kendisini Antares Universum olarak gösterip içeriye sızabildiğini anlamıştı. Ancak, kitabı okurken içinde hissettiği deja vu, ona bunları zaten bir şekilde bildiğini, sadece hafızasının silinmesi veya bastırılması sonrasında hatırlamadığını gösteriyordu. […]
Devamını Oku »