“Kaç oldu Seçkin?” Cevap vermedim. Pastayı inceler gibi yapıp duymazlıktan gelerek yaptım bunu. Tekrarladı, “Seçkin!” Şöyle bir baktım, şaşkın ve yeni fark etmiş gibi yaparak; “Efendim Cevat Bey?” dedim. “Kaç oldu kaç?” Pastayı yalandan incelerken gözüme çarpan bir detayı elimle gösterdim ona; sarı yaldızlı kremayla yazılmış büyük bir “44” sayısının etrafında bir daire halinde kırmızı kremayla “Doğum Gününüz Kutlu Olsun Seçkin Bey…” yazıyordu zira. Bozuldu ama bozuntuya vermemeye çalıştı, “76’lı […]
Devamını Oku »Etiket: kısa hikaye
Öykü: Yürümek
Kendini bildiği ilk andan beri yaptığı şey buydu. Onu tanımlayan, onu bu dünyada anlamlı kılan tek şeydi yürümek. Hiçbir yorulma ve durma emaresi göstermeden, sadece yürüyordu. Yürüme hızı hep aynıydı, ne çok hızlanıyor, ne de çok yavaşlıyordu, hayatı boyunca uyduğu bir tempo varmışçasına hep aynı hızla yürümeye devam ediyordu, sanki bir kalp atışıymış gibi doğal bir hızla. Üzerindeki kıyafetler de hep aynıydı, kahverengi, kısa kollu bir tişört ve asker yeşili […]
Devamını Oku »Tefrika Öykü: Bu Yangın Hepimizi Yakar – 1.Bölüm
GİRİŞ Hava kararmaya yakın ışıklar yanıyor, vagonun içinden sesler geliyor, birileri yürüyor. Buzlu camın ardında gölgeler. Telaşlı telaşlı dolanan kompartıman görevlisi. İki çocuk koşuyor. Kısık gülüşmeler. Donmuş, çelik raylar üzerinde gürültülü yolculuk. Tren camının ardında ise koskoca bir grilik var. Donmuş toprak kim bilir altında neler saklıyor. Hava çoktandır kapalı. Herkesin üstüne derin bir sessizlik çökmüş. Zaten köylerde çok konuşulmaz. Çok uzakta görünüyor Irmak İstasyonu. Kuzeyden gelen hattı ikiye ayırıp […]
Devamını Oku »Araf (2. Bölüm)
Yanan tütsünün kokusuna uyandı. Gözlerini araladığında bulunduğu odayı hatırladı… ‘Misa!’ diye mırıldandı. Dudakları birbirine yapışmış, boğazı kurumuştu. Odada yalnız olduğunu düşünürken Misa’nın dev köpeği yatağın yanında belirdi. Yüzündeki umursamaz ifadeyle kafasını yana yatırdı, Rams’a baktı ve sonra bet sesiyle bir kez havladı. Çok geçmeden kapı açıldı ve içeriye Misa girdi. Her zamanki gibi alımlı ve güler yüzlüydü. Rams’ın yanına oturdu ve elini yaralı adamın alnına koydu. ‘Beni endişelendirdin.’ ‘Üzgünüm’ dedi […]
Devamını Oku »Araf
Her şeyi riske attığının farkındaydı. Biraz daha… Biraz daha… Uzayan takip liman bölgesindeki terkedilmiş bir depoya kadar sürmüştü. Saklandığı yerden sinsi yaratıkların konuşmalarını duyabiliyordu. ‘ Gitmek gerek’ dedi diğerine göre daha kambur olanı sivri dişlerinin arasından konuşarak. Nedense, Rams bu yaratığa karşı ilk andan itibaren özel bir nefret duymuştu. ‘Efendiden haber gerek’ dedi yüzü yaralı olan. İkisini de öldürmek vardı aslında; ama bu olayın arkasında kimin olduğunu bulmak için biraz […]
Devamını Oku »