Bir Bu Eksikti; Bir Star Wars Hikayesine Eleştirel Bakış – The Acolyte İncelemesi

Bunu Paylaşın

Elinizdeki altın yumurtlayan tavuğu nasıl kabız yaparsınız sorusunu sorsam herkes bu adam sanırım uykusuz kalmış diye düşünecektir. Düşünün; Dünya çapında bir marka yaratmışsınız, milyonlar sizden gelecek bir adımı bekliyor… Yeni bir film, bir dizi hatta çizgi dizi bile pek çokları için kabul.

Ama siz ne yapıyorsunuz? Fikir babası olduğunuz, zamanında hayata geçirmek için pek çok zorluk çektiğiniz bir projeyi gidip belli bir gruba hizmet eden, kritikleri hiçe sayan, kalın kafalı birine teslim ediyorsunuz.

George Lucas tavuğunu neden kabız yaptı anlamak çok zor… Sadece para mıydı tüm olay? Muhtemelen… Bunu yaparken düşlerine inanan milyonları umursadı mı? Sanmıyorum. Sonuca gelecek olursak 2012 yılında başkanlığını yapmaya başladığı Lucas Film’in yaptığı tüm projelerde ciddi eleştiriler alan Kathleen Kennedy bir kez daha yapacağını yaptı.

The Acolyte’ 4 Haziran’da Disney Plus’ta ilk defa izleyici karşısına çıktıktan sadece iki ay sonra beklenen izleyici seviyesine ulaşamadığı için iptal edildi. Bu çok şaşırtıcı! karar sonrasında, Star Wars evreninin muhteşem potansiyelini politika ve belirli grupların propaganda aracı haline getiren bu yaklaşımı kınamadan duramayacağımı fark ettim.

Bu proje Lucas’ın elinde, diğer SW projeleri gibi potansiyelinin karşılığını bulabilir, milyonları birkaç saat için ‘Çok, çok uzak bir galaksiye’ götürebilir, gönülleri fethedebilirdi; ama hayır! Olmadı ve olmayacak… Kennedy, o koltukta otururken ve bu evreni bir feminizm aşılama aracı olarak kullandığı sürece olmayacak…

Yüksek fantezi öğeleri içeren bir macera ve onun geçtiği bir evreni sadece feminizm yetmiyormuş gibi bir de LGBT unsurları sokarak farklı bir hale evirmesi ve saflığını bozması benim açımdan kabul edilir gibi değil. Herkes kendi tercihini yaşar, buna kabulüm ama bilim kurgu türünün cinsellik unsurlarını kullanmadan efsanesi olmuş bir temayı buralara çekmek SW evreninin tüm organik yapısını bozmaktan başka bir işe yaramıyor.

The Acolyte, diğer Disney sonrası SW evreni dizilerinde son zamanlarda izleyiciye verilmeye çalışılan ‘Galaksi’ de sıradan bir pazartesiydi’ havasından çok uzak bir dizi olarak dikkatleri çekiyor. SW galaksisinde dış çemberdeki keşfedilmeyi bekleyen bir gezegende yıllar önce yaşanan bir dramatik olaylar serisini geçmiş-şimdiki zaman yaklaşımıyla anlatan dizi, tempolu bir girişin ardından klasik Kathleen Kennedy sarmalına giriyor. Ailesi ile ilgili geçmişinde acıları olan, olayların kurbanı bir kızın-düzeltiyorum değişiklik olsun diye iki kızın- hikayesine bağlanıyoruz.

Dedim ya sıradan bir Galaksi günü havası diye; Andor gibi dizilerde sıradan SW evreni halklarının neler yaptığı, teknolojik olarak ileri bir çağda olan bir gezegende neler yaşandığını, SW evreni ırklarıyla zenginleştirerek verildiğinde izleyici o büyülü dünyaya çeken bir şeyler oluyor. 9 filmin veremeyeceği bir şey bu. Çünkü orada olayların merkezi çok daha farklı çok daha yüksek fantezi kadanslı; Kaleme aldığım The Acolyte ise bir intikam hikayesi. Karanlık bir geçmişin farklı bakış açılarıyla anlatıldığı bir hikâye…

Burada hemen dizinin yapımcısından bahsetmekte fayda var; Leslye Headland.

Hanımefendi bir tiyatro ve televizyon yazarı. Kayda değer projelerinden biri Netflix’te yayınlanan dizi ‘Russian Doll’. Bu dizide beraber çalıştığı bazı aktörleri (gerçek hayatta evli olduğu Rebecca Henderson’da dahil) SW evrenine dahil ediyor. İşin buraya kadar ki kısmı biyografi.

Buradan sonrasında işler garipleşiyor. 2016 yılında kendisi gibi bir bayanla evlenen Headland, son üçlemenin son filmi olan The Rise of the Skywalker’in galasında SW hayranı olduğunu söylüyor ve bir sürü fikri olduğunu açıklıyor. Akabinde Kathleen Kennedy tarafından proje hayranlara duyuruluyor. Ve projenin merkezindeki karakterin bir bayan olduğu açıklanıyor. Headland kendi ifadesi ile büyük bir hayran olmasına rağmen proje için SW genişletilmiş evrenine hâkim bir yardımcı ile çalışmaya başlıyor.

Özellikle ‘Mandalorian’ da yaşanan dizinin ana karakteri olan erkeğin son sezonda yan rolde kalması durumu sonrası sadık SW hayranlarında oluşan memnuniyetsizlik bir parça olsun ‘Andor’ da giderilmişken yapılan tercihin belli bir ajandaya hizmet ettiğini görmek çok ta zor değil.

Dizinin geçtiği dönem SW A New Hope’dan yaklaşık yüzyıl öncesi olarak kurgulanmış. Verilmek istenenin Yüksek Cumhuriyet dönemini ve o dönemde Güç’ün karanlık tarafında olanların gözüyle anlatım olduğu söyleniyor Headland tarafından. 230 milyonluk bütçesiyle tüm SW dizilerini geride bırakan dizi de evreni çevreleyen Güç unsuruna farklı bakan ‘Nightsisters’ orijinal adlı cadı grubunun bir kolunun uzak bir gezegende yaptıkları ve bir Jedi keşif grubunun aynı gezegende araştırma yaparken Güç’e duyarlı iki çocuğu keşfetmesi etrafında dönen olayları anlatıyor.

Tanıtımı yaparken iki ‘kız çocuğu’ diyemedim zira dizide geçen ifadeyle orada ‘she’ ifadesi ile değil ‘they’(tekil) ifadesi kullanılıyor. Yani cinsiyet olarak 3.cinsiyet. Devamında da bahsi geçen cadı topluluğunun lideri olan ve ikizlerin annesi olan cadı başka bir kadın cadı ile beraber….

Bu olgularını hayatın gerçekleri arasında yerini aldığını kabul etmekle birlikte yüksek fantezi öğeleri taşıyan bir yapımın bu tarz cinsiyet tercihi empoze eden tavırlardan uzak olması gerektiğine tüm kalbimle inanıyorum. Benimle aynı fikirde olan pek çok SW hayranı olacak ki, ünlü eleştiri sitesi Rotten Tomatoes‘da %78 beğeni oranı almasına rağmen Disney Plus seyircisi büyük ümitlerle izlemeye başladığı diziyi bu pozitifi ayrımcılık ve LGBT öğeleri nedeniyle takibi bırakarak gerekli mesajı vererek dizinin üst yönetim tarafından ikinci sezona başlamadan iptali ile sonuçlanmasını sağladı.

İlk defa bir SW serisinin yapımcısı olma şerefine erişen ilk kadın olan Headland, acaba biraz daha aklı selim davransa; gerçek hayattaki eşini de Jedi Konseyi’nin başına koyduğu kör göze parmak hesabı; her yeri kadınlar yönetiyor dürtüsüyle yaklaşmasa bu seri daha çok şey vaat eder miydi? Bence ederdi. Uzak ara en iyi dövüş sahnelerine sahip olan dizi, Kennedy’nin saplantılı yaklaşımları yüzünden cinsiyetçilik anlamında bir tekrardan öteye gidemeyerek, hali hazırda yıpranmaya başlayan SW ürünlerinin içinde yerini sıradan bir diğer yapım olarak almayı başardı. İstediğiniz parayı harcayın, batırın ya da kazanın, umurumda değil, yeter ki bu sihirli evreni kirletmeyin. Birisi bu evreni KK den kurtarsın!

Yazıyı beğendiniz mi?

Ortalama puan 5 / 5. Oylama sayısı: 2

Bunu oylayan ilk kişi olun

RSS
Follow by Email
Twitter
Visit Us
Follow Me
YouTube
YouTube
Instagram

Cevap Yaz

Oturum aç:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir