Taksim’de loş bir ışıkla aydınlanan kafede oturan üç kişiden biri olan Gökhan elindeki yer yer işaretlenmiş kağıtları çantasından çıkardığında, karşısındaki Mustafa ve ablası Pelin heyecan içindeydi.
Gökhan “Evet” dedi “Senaryoyu, sinopsisi ve karakterleri inceledik. Hayal kurma konusunda ciddi bir yetenek var. Ortam uygun olursa, devamını iyi getirebilirsen ve kanal da kabul ederse çekilebilir. Yalnız bir konu var!”
Bu sözler, bozuk sinirlerle gülümseyen Pelin’in ifadesini bir gıdım olsun değiştiremediğinden ne düşündüğü anlaşılamıyordu ama senaryoyu yazan Mustafa’yı çok heyecanlandırmıştı.
“Teşekkür ederim. Konu nedir?”
Gökhan konuşmanın stressiz tarafında ve rahatça cevapladı onu. “Vampirler…” dedi “Gerçi mesela plaza çalışanı bankacı olursa, vampire daha çok uyacağını aramızda konuştuk, çok da uygun geldi ama yine de senaryo orta ve orta üstü, eğitimli, çalışan bir grup genç çifti konu alırken bu vampir konusunu nasıl bağlayacağız bilemedik.”
Adam sonra da karakterleri tanıtan dosyanın dökümünü önüne alıp sanki onu yazan Mustafa değilmiş gibi okumaya başladı.
***
GÜNÜMÜZ ANA KARAKTERLERİ
MEHMET; Otuzlu yaşların başında bir beyaz yakalı. Plaza işi dışında her şeyden zevk alıyor denilebilir. Plazayı seçtiği güne lanet okuyan genç bir adam.
İngilizce biliyor, biraz bu yüzden dünyayı incelemeye meraklı. Yine de bir tür kimlik koruma refleksine de sahip. Sanatlar içinde sinema ve edebiyatla özellikle ilgili. Futbolda iyi bir kaleci, aslında hayatta da iyi bir kaleci. Mehmet aynı zamanda bir hayalperest, hayal kurmaktan zevk alıyor. Kişisel disiplini düşük olan Mehmet bundan gizli bir gurur da duyuyor.
Mehmet’in plazadaki tek kazancı eşi Hale’dir. Aynı serviste oldukları için tanıştığı Hale ile yollarını birleştirmiştir. Eşinin güzelliği ve güçlü karakterine tutulmuştur. Son dönemde, hayatında yeni bir tatmin ararken buluruz biz Mehmet’i.
HALE; Otuzlu yaşların başında bir plaza insanıdır. Hale hayatla cebelleşmeyi sever. Kendisini gerçekleştirmenin yolunu işinde bulan Hale güzelliği ve savaşçı kişiliği ile dikkat çeken bir kızdır.
Hale verdiği elektrikle Mehmet’i çok etkilemiştir. O da Mehmet’in enerjikliği ve farklı bakış açısından memnundur. Çift birbirlerinin farklı özellikleri ile denge bulur. Sırada bir çocuk var görünmektedir. Ancak ikilinin kafası; bir yandan bir şeyleri kaçırmak korkusuyla bu konuda biraz karışıktır.
Hale’yle tanıştığımızda çocuk/kariyer ikilemini Mehmet’e göre daha çok hissettiği bir dönemdedir.
HAYAL DÜNYASI ANA KARAKTERLERİ
MEHMET; Twilight’ı okuyan Mehmet’in kurguladığı bu dünyada Mehmet, bilinmez bir savaşta üstün düşman kuvvetlerinin yaptığı hava bombardımanında ağır yaralanır ve ölmek üzere iken, vampir Valeria tarafından dönüştürülür. Vampir Mehmet Valeria’ya aşık olur ve kan açlığı ile sürekli savaşmak zorunda kalır. Vampir Mehmet, gerçek Mehmet’e göre daha kuralsızdır, maceraya atılmak için yer aramaktadır ve Valeria için savaşmak maceraya atılmak için mükemmel bir bahane olarak görünmektedir. Özellikle yeni yaşamında karşılaştığı bir adam da ilgisini çok çekecektir.
VALERIA; 1853’te St.Petersburg’un zengin ailelerinden birinin kızı olarak doğan olan vampir, 1871’de veremden ölmek üzereyken edebiyat hocası Nikita tarafından dönüştürülür. Nikita’nın şu ana kadar dönüştürdüğü tek insan olan Valeria bu onuru Nikita ile ortak edebiyat tutkusuna borçludur. Mehmet’in kurtarılması da yine bir edebi eser sayesinde olur. Valeria, Hale’nin alter egosudur.
***
Gökhan bunları okuduktan sonra bu sefer senaryo kağıtlarını alıp konuştu, “Bu dönüşümün edebiyat kısmı da şu sahne sanırım, öyle değil mi?”
***
SAVAŞ ALANI-DIŞ- GÜN
***
Gökhan okumayı bitirdiğinde, tekrar Mustafa’ya döndü ve “Yani şimdi evet, oldukça farklı olur ama hem doku farklılığı hem de maliyetler beni düşündürüyor. Vampir sahneleri pahalı olur. Bir de kaç oyuncu eklenecek? Her şeyin ötesinde sen ne kadar para alacaksın?”
Sonra biraz durdu ve Mustafa’ya umut verecek şekilde tekrar konuşmaya başladı “Sen bunun gibi üç bölüm yaz. Altmış beşer sayfa iyi olur. Bir de bana hangi oyuncu kimi oynayacak onu da söyle”
Üçlü, konuyu kapatıp tüm süresi boyunca havadan sudan muhabbet edecekleri geceye başlamadan önce Mustafa’nın söyleyeceği bir şey vardı;
“Oyuncuların bir tanesini biliyorum sadece”
Gökhan kim diye sorunca da devam etti.
“Hale ve Valeria ama sadece Valeria’yı düşünerek seçtim onu. Beyaza çalan buz mavisi lenslerle tam bir vampir olacak.”
Gökhan gülümseyerek bekliyordu ismi, bir şey söylemedi. Mustafa bunun üzerine heyecanla ortaya attı adayını.
“Arzu Yanardağ”
Gökhan’ın gülümsemesi kesik bir kahkaya döndüğünde, sorduğu sorunun anlamı katmerlenmiş oldu;
“Sen kaç doğumluydun?”
İlginizi Çekebilir
Berdan Sarıgöl’den Tefrika Bir Bilimkurgu Nov...
Berdan Sarıgöl’den Tefrika Bir Bilimkurgu Nov...
Sebt Günü Batıya Doğru Yola Çıkanlara - Bir Y...
S.Volkan Gün'den Karanlık Bir Fantastik Macer...
S.Volkan Gün’den Fantastik Bir Dizi Öykü; Ölm...
S.Volkan Gün'den Karanlık Bir Fantastik Macer...
Merhaba, ben Murat B.Sarı. Eğer sitemizi ilk döneminde takip ettiyseniz beni “Yarıaydın” olarak hatırlayabilirsiniz. Aslında bu rumuz hakkımda oldukça açıklayıcı denilebilir. Yani şu evrendeki bilginin ne kadarına hakim olabilir ki insan? Günümüz dünyasında “T” insan olmak makbul ve ben uzmanlığımın sanata dair herşey hakkında olmasını yeğliyorum. Umarım bunu birlikte başarırız. Yeni maceralarda görüşmek dileğiyle…