S.Volkan Gün’den Keyifli Bir inceleme: Heavy Metal Efsanesi Iron Maiden-2

Bunu Paylaşın

Zirveye Yolculuk

Bruce Dickinson bir söyleşi esnasında ilk provayı şöyle anlatıyor: ‘ İçeri girdiğimde herkesin morali bozuk, yorgun ve isteksiz görünüyorlardı. Bildiğimiz, sevdiğimiz şarkılardan çalıp eğlenelim dedim. Ve eğlendik.’

Bir ay sonra grupla ilk turuna çıkan efsanevi ses, 1982 yılında çıkacak albümden “Children of the Damned” ve “22 Acacia Avenue” şarkılarını ilk defa hayranlarının karşısında söyler. Iron Maiden’ın müzikal yolculuğu farklı bir rotaya girmiştir ve yeni şarkılar bu yolculuğun habercisi gibidir.

1982 yılı Iron Maiden için çok önemli bir yıldır. Grubun 3.albümü olan The Number Of The Beast, yeni solistleri Bruce Dickinson’ un güçlü ve karakteristik sesiyle Birleşik Krallık albüm listelerine 1 numaradan giriş yapar. Pek çok ülkede ilk 10’a giren albüm, okyanusun öbür kıyısında da ilk defa ilk 50’de kendisine yer bulacaktır. Grubun çıktığı Dünya Turnesi kendileri gibi bir efsane gelecek olan Eddie’nin de müzikseverlerle ilk defa tanıştığı turne olur. Grupla aynı adı taşıyan şarkıda sahneye çıkan 3 metrelik dev robot, seyircileri fantastik bir şovun parçası olduklarını hissettirmek için biçilmiş kaftandır. Albüm grubun altını çağını başlatmıştır. Pek çok müzik tarihçisi tarafından modern heavy metal’in öncüsü olarak kabul edilen albüm hala satılmaktadır ve 2010 yılı itibaryle 14 milyonluk satış rakamına ulaşmıştır. Albüm bütünüyle çok güçlü parçalardan oluşmaktadır ancak üç parça vardır ki tüm müzikseverler için ayrı bir yere sahiptir. Albümün isim parçası olan The Number Of The Beast, Kızılderililerin gözünden ‘Beyaz Adam’ın eleştirildiği Run To The Hills ve Heavy metal müziğin en iyi parçalarından kabul edilen Hallowed Be Thy Name’dir.

Toplam 188 konser ve 10 ay süren turnenin sonunda grubun davulcusu Clive Burr, sahne performansının yetersizliği gerekçe gösterilerek gruptan atılır. Yerine geçen Nicko McBrain, günümüze kadar 14 albümde ve pek çok konser kaydında yer alarak, grubun Steve Harris ve Dave Murray’den sonra en uzun süreli üyesi olmuştur. Nicko’nun davulun başına geçmesiyle, Iron Maiden efsanesi kadro olarak artık tamamlanmıştır ve bir sonraki albümleri Piece Of Mind’la başlayan şarkı kompozisyonu kalitesi onları tartışmasız Dünya’nın en önemli birkaç Heavy Metal grubunun belki de en tepesine çıkaracaktır.

Steve Harris’in bir röportajında ; ‘Aslında davulcu olmak istiyordum; ama o yeteneğe sahip değilmişim ama sanırım bu durum basgitar çalma tekniğimi etkileyen bir unsur haline geldi.’ Diyerek anlattığı durum, Nicko McBrain ’in şarkılara yaklaşımı ve basgitarla yakaladığı inanılmaz uyumla müthiş bir ritim ikilisini Dünya’ya tanıttı. Sanki Steve Harris’in davul partileri için düşünüp yapamadığı şeyleri Nicko müthiş tekniğiyle ünlü bas gitaristin aklını okurcasına yapıyordu.

Bahamalar ’da kaydedilen 4.albüm yeni davulcunun yaklaşımıyla bir önceki albümün başarısını aratmıyordu. Albüm, grubun ülkesinde 3 numaraya kadar ulaşırken Billboard listelerinde 14.sıraya kadar yükseliyordu. Albümün açılış parçası Where Eagles Dare( ünlü Amerikalı aktör ve yönetmen Clint Eastwood’un aynı adlı sinema filminde esinlenilmiştir), yeni davulcunun müthiş tekniğini ortaya koyarken, The Trooper ve Flight Of Icarus parçaları hala konserlerde hayranların en sevdiği parçalar arasında yer almaktadır. Flight Of Icarus, Amerikan radyolarında uzun süre çalınacaktır. Albümde ayrıca bilim-kurgu türünün en önemli eserlerinden biri olan ve filmi şu anda ülkemizde de gösterimde olan Frank Herbert’in  ‘Dune’ adlı eserinden esinlenerek yazılan To Tame A Land adlı bir parça da bulunmaktadır. Konusu açılmışken size yazarımız Murat Barış Sarı’nın vizyondaki Dune filmi ile ilgili çok güzel yazısını okumanızı tavsiye ediyoruz.

He is the King of all the land
In the Kingdom of the sands
Of a time tomorrow

He rules the sand worms and the Freemen
In the land amongst the stars
Of an age tomorrow

He is destined to be a King
He rules over everything
On the land called planet Dune

Body water is your life
And without it you would die
On the desert, the planet Dune

Without a stillsuit you would fry
On the sands so hot and dry
In a world called Arrakis

It is a land that’s rich in spice
The sand riders and the mice
That they call the ‘Muad’ Dib’

He is the Kwizatz Haderach
He is born of Caladan
And will take the Gom Jabbar

He has the power to foresee
Or to look into the past
He is the ruler of the stars

The time will come for him
To lay claim his crown
And then the foe
Yes, they’ll be cut down

You’ll see he’ll be
The best that there’s been
Messiah supreme
True leader of men

And when the time
For judgement’s at hand
Don’t fret he’s strong
He’ll make a stand Against evil
The fire that spreads through the land
He has the power
To make it all end

Albüm kapsamında toplam 151 konser veren grubun Almanya’da düzenlenen ve Dünya Barışı adını verdikleri turne kapsamında sahne aldıkları Rock&Pop festivalindeki konserleri Dünya çapında canlı yayınlanmış ve 300 milyondan fazla insana ulaşmıştır.

Grubun konserlerinde kullandığı 100.000 Watt’ın üzerindeki ses sistemi ve özel olarak dizayn edilmiş rampalar, Iron Maiden’i sahnede dinlemek isteyenler için hem kulağa hem göze hitap eden müthiş bir şölen sunuyordu.

Yorucu ve başarılı bir turun ardından grup hemen beşinci albümleri olan ‘Powerslave’ yi 1984 yılında dinleyicilerin beğenisine sundu.  80’li yılların ortasına gelinen bu dönemde; Michael Jackson, Bonnie Tyler, Tina Turner gibi ünlü pop yıldızlarının yanı sıra, yazılan kaliteli şarkıların da etkisiyle Pop müziği altını çağını yaşamaya başlamıştır.  İşte tam bu dönemde şarkı uzunlukları 13 dakikaya kadar çıkabilen bir Heavy Metal grubunun Billboard ve Avrupa listelerinde en tepede yer alması grubunu müzikal ve söz konusunda ne kadar başarılı olduğunun en büyük ispatıdır.

Powerslave albümü Billboard listelerinde 12, kendi ülkelerinde ise 2 numaraya kadar yükselerek çok az müzik grubunun başarabileceği bir şeyi, hem de herkesin zevkine hitap etmeyen bir müzik türüyle başararak efsane olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Albümün açılış parçası olan Aces High 2.Dünya Savaşı’na ve İngiliz pilotlara ithafen yazılmış bir parçadır. Şarkının girişinde dönemin İngiltere Başbakanı Churchill’in cesaret veren bir radyo konuşmasından bir parça bulunmaktadır.  Albümden çıkan ve nükleer savaşı anlatan 2 Minutes to Midnight ise yukarıda bahsettiim gibi 5 dakikanın üzerinde bir şarkı olmasına rağmen pop listelerinden kendisine yer bulmayı başarır. Amerki’da 25, İngiltere’de 11 sıraya kadar yükselir.

Albümde yer alan Rime of the Ancient Mariner isimli şarkı, İngiliz Romantik Edebiyat akımının ve modern şiirin ilk örneği olarak gösterilmektedir. Samuel Taylor Coleridge tarafından yazılan şiir yaşlı bir denizcinin başından geçenleri anlatırken, grubun kompozisyon ve şarkı yazma konusundaki dehasını da gözler önüne sermektedir.

Grup, albümün yayınlanmasından hemen sonra büyük bir Dünya Turnesi’ne çıkar. 28 ülkeyi kapsayan World Slavery Tour, günümüze kadar grubun planladığı en büyük turnedir. 13 ay süren ve 193 konseri kapsayan büyük yolcululuğun Long Beach Arena’da 54.000 kişiye verilen konseri kaydedilerek ölümsüzleşir ve Live After Death ismiyle video ve plak formatında piyasaya sürülür. İngiliz Classic Rock müzik dergisi, albümü plak çağının son en büyük eseri ilan edecektir. Albüm hala gelmiş geçmiş en başarılı canlı albümlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Turne o kadar uzun ve yorucudur ki vokalist Dickinson sonrasında yapılması planlanan yeni albüm tanıtım turnesine çıkmayı reddeder ve gruptan ayrılmakla tehdit eder.  1985 yılının Kasım ayında Uluslararası Halk Oylaması ile Iron Maiden Dünya’nın en iyi rock ve metal grubu olarak seçilir ve bu paye onları artık Mavi Küre’nin zirvesindeki Heavy Metal olarak tescillemiştir.

Süleyman Volkan Gün

Tüm kurgu severleri saygıyla selamlıyorum. Ben Volkan Gün. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1 asır önce mezun oldum. Sonsuzluk kadar uzun süre bankacılık yaptım. Yapmaktan zevk aldığım pek çok hobim oldu; ama bilim kurgu ve fantastik okumak yazmak ve izlemekten asla sıkılmadım. Bir insanın hayal gücünün milyonları peşinden sürükleyebildiğini defalarca görmüş birisi olarak en çok istediğim şey sizlerle ortaya koyduklarımız hakkında konuşabilmek, sizlere ulaşabilmek.