Son Dönemin Popüler Konusu ADHD/DEHB’e Dair Bir Çocuk Fablı: Dikkatli Maymun Otis

Bunu Paylaşın

Bir zamanlar bir maymun vardı. Adı Otis’ti. Otis, her gün arkadaşları ile ormanda macera kovalardı. Otis eğlenceyi çok seviyordu. Ama bu sevgi onu biraz dikkatsiz yapıyordu. Sonunda korkulan oldu, Otis maymun avcıları tarafından yakalandı ve bir hayvanat bahçesine gönderilmek üzere kafese kondu.

Ama bu büyük olay bu kadar hızlı geçiştirilir mi hiç, değil mi? Yine de çok da şaşırtıcı bir olay değildi aslında olan.

Otis sadece dikkatsiz değildi, meraklıydı da hem de çok meraklı… Bir küçük şempanze ne kadar meraklı olabilirse o kadar. İşte bu özellikleri taşıyan Otis olay günü tek başına kendisine yasak edilen kızıl yılanın etrafına gitmişti yine.

Kızıl yılan kuru bir nehirdi, yerdi yer olmasına kendi bastığı yerden farklıydı, dardı çıplaktı ve çooook uzundu. Orada gürül gürül ses çıkaran muhteşem şeyler geçerdi. İçinde uzun bağıranların olduğu, bu acayip şeyler dört tane kara daire üstünde hızla geçer giderdi.

O gün gitmemişlerdi! En azındna Otis’i yakalayana kadar… Bir tanesi kızıl yılanın üstünde oturmuş, homur homur homurdanıyordu. Etrafta hiç uzun bağıran yoktu. Ve o “şey” keşfedilmek için öylece yılanın üzerinde duruyordu.

Kesif bir kokusu vardı, adeta gözlerini yakıyordu Otis’in, sıcaktı özellikle göbeği çok sıcaktı. O daireler yok mu kızıl yılanın bulanmışlardı bile, uzaktan karaydılar ama yakından belli oluyordu o dairenin ayaklar olduğu. Otis belli belirsiz bir uzun bağıran kokusu da almıştı ama Otis de merakını aşacak dikkat neredeee?..

Ne zamanki şeyin etrafında ilk turunu bitirdi, kocaman bir uzun bağıran karşısına elleri açık eğilmiş bir şekilde çıktı bile, dişlerini gösterdi Otis, hemen arkasını dönüp koşmaya başladı, sadece ağaç sarmaşıkları gibi bir karmaşanın içine, bir uzun bağıranın ellerine düşmek için…

Otis bağırıyor, çığlık atıyor arkadaşlarını ve anne babasını çağırıyordu ama sesini duyan yoktu. Bu arada okuyucularımız için söyleyelim, sonunda korkulan oldu derken, boş da bir söz söylemedik. Anne ve babası Otis’in bu maceraperestliğinden gerçekten de korkuyordu.

Biz öykümüze dönelim. Otis bağırıp çığlıklar atarken, atıldı karanlık bir kutunun içine, kutu dediysek kocaman bir kutu, “şey”in midesindeki bir kutu. Üstünden bir uzun bağıran kapağı kapattığı anda da başka bir ses duydu Otis.

“Sus, genç maymun” dedi ses “bu gürültünün hiçbirimize faydası yok. Kafa şişirmeyi bırak ve odaklan”.

Önce korkan sonra gözleri karanlığa alışan Otis böyle bir maymun daha önce hiç görmemişti. Tüyleri şafak vakti rengindeydi. Sanki yüzünün iki tarafında iki tane torba vardı. Çok da zeki bakıyordu üstelik.

Bir kahkaha attı farklı maymun. “Ben,” dedi “bir yüksek maymunum insanlar bize orangutan diyor.”

Otis bu durumda atılan kahkaya daha da şaırıp donakaldığı anda da hareket ettiler, Otis o devasa şeyin ne kadar hızlı gittiğini, içinde bir oraya bir buraya bir orangutana çarparak anladı. Sonunda da bayıldı. Korkmuş, dili damağına yapışmış, ümidini yitirmiş ve sarsılmıştı.

Otis, çok sıcak be uzun çubuklarla kapatılmış saman dolu bir yerde uyandığında artık büyümüştü bile. Kendisine donuk ama ısrarlı bakışlarla bakan, ve kendisi gibi başka bir yerde sıkıştırılmış oran bilmemneye bakışları ile karşılık verirken sordu;

“Bize, ne diyorlar peki?”

“Şempanze” dedi kısaca orangutan. Bakışlarını ayırmadan sordu “Adın ne senin?”

“Otis, senin?”

“Benim adım da Zork. Memnun oldum genç Otis.”

“Ben de”

“Şimdi beni iyi dinle Otis” dedi, Zork gözlerini Otis’in gözlerine dikerek. “Belli ki dikkatsizlikle buraya düştün. Ben çok dikkatli ve bilgeyimdir. Ama yaşlı ve yorgunum. Sana bugün dikkati öğreteceğim. Sen de genç bir maymun olarak bizi buradan çıkartacaksın.”

“Nasıl?” diye bağırdı Otis, umut çocukluğunu geri kazandırmıştı Otis’e.

“Bak,” dedi yaşlı maymun. Şu duvarı görüyor musun? Duvar yani, şu düz ağaç”

“Evet” dedi Otis heyecanla.

“Onun üzerinde, bir çift parlak dal asılı, gördün mü?”

“Evet.”

“Sakın unutma genç Otis, etrafına odaklan ve her zaman dikkatini topla. O parlak dallara uzan şimdi.”

Otis için uzanmak kolaydı, Otis çok hareketliydi. Hemen aldı onları. Soğuk çok da sertti bu dallar.

“Hadi bana at onu.” dedi Zork

Otis de attı. Zork, önce kendi kafesinin kapısını açtı sonra Otis’in kafesini açtı.

“Sakın unutma Otis,” dedi. “Dikkat her zaman senin en büyük yardımcındır. Ne yaparsan yap kendini vererek yap.”

Sonra iki maymun da kaçtılar ve evlerine döndüler.

Annesi Otis’i görünce koşup ona sarıldı, babası da sürekli artan şiddetle çığlıklar atıp etraflarında dönüyordu.

Otis, çok dikkatli bir genç maymun oldu. Zork’un öğüdünü hiç unutmadı. Otis büyüyünce kendi sürüsünün lideri de oldu.

Zork? O yaşlı ve bilge veziri herkes tanır, sen nasıl duymadın?

Yazıyı beğendiniz mi?

Ortalama puan 0 / 5. Oylama sayısı: 0

Bunu oylayan ilk kişi olun

RSS
Follow by Email
Twitter
Visit Us
Follow Me
YouTube
YouTube
Instagram

Cevap Yaz

Oturum aç:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir