Netflix‘in jenerasyonlar arası izleyici kitlesine sahibi bir nevi light ama keyifli dizisi Cobra Kai, beşinci ve büyük ihtimalle finalden bir önceki sezonunu ile de standart çizgisini korudu. İncelememize geçmeden önce spoiler/sürprizbozan uyarımızı yapalım ve fragmanımızı bir gelenek olmak üzere izleyelim.
Cobra Kai için söylenmesi gereken ilk şey, bir kabul ile izlenmeye başlanması gerekliliği. Nasıl izleyici, Yüzüklerin Efendisi‘ni izlerken elf ve orkları sorgulamıyorsa, Cobra Kai’yi izleyecek kitlenin de, bu evrenin yetişkin düzenlerinden uzak duran bir nostalji/adrenalin ortamı olduğunu kabul ederek bu işe girişmesi gerekiyor. Yetmiş yaşındaki adamların ergenleri dövüştürdüğü, neredeyse her olayın karate ile çözüldüğü, polis, mahkeme, otorite, kanun ve düzen gibi gerçek hayatta özellikle yetişkinler için etkili olan hiçbir kurum ve kuruluşun yer almadığı bir evren bu ve bu gerçek akıldan çıktığı an yapım tam anlamıyla havada kalıyor.
İlk kabul yapıldıktan sonra ama, “light” olmakla birlikte, baba ve oğul arasındaki ilişkiyi konu alan, aslında son derece dolu, sıcak, samimi ve hayata dair bir hikaye karşımızdaki.
Ergenlerin ilgisini çekecek katarsislerle, yetişkinlerin ilgisini çekecek nostaljik katarsisler zaman zaman izleyiciyi mutlu ederken, zaman zaman da imkan dışı karakterleri ile yapıma bir çocuksuluk katıyor. Yapımın geneline dair fikirlerimizi tekrar etmemek adına 5.sezon özeline geçmeden önce burada ve burada yapımla ilgili iki incelememizi de bulabileceğinizi ifade edelim.
Beşinci sezon, hapisteki Kreese, Cobra Kai’yi ele geçiren Silver, dağılan Eagle Fang ve Miyagi Do ile açtığı perdesini, önce yeni durumun taraflara getirdiği stabilleşme çabaları ile, daha sonra da Silver’in atağı ile devam ettirip finalde tüm güçlerini birleştiren Cobra Kai karşıtlarının kontra atağı ile sona eriyor.

Sezona yeni katılan iki isimden Kim Da-Eun (Alicia Hannah-Kim) Güney Koreli karate ustası olarak, özellikle Hong Kong dövüş sanatları filmlerinin tüm öğelerini başarıyla temsil ederken, eskilerden bir figür olan “Karate’nin Kötü Çocuğu” Mike Barnes (Sean Kanan) kullanılabileceğinden az kullanılıyor.
Sezon, genel olarak ayrıştırdığı ve belirli ölçüde stereotip olan karakterlerinin çizgisini sürdürürken bunu da aslında başarıyla yapıyor. Barnes örneğin görece az olan sahne zamanında karatesinin sokak dövüşüne benzer güçlü yanını ortaya koyarken, Johnny badoslama karakterini derinlikle harmanlayabiliyor. Stingray’in, yaşadığı ahlaki çöküntüyü ve pişmanlığı yansıttığı Dungeons&Dragons FRP sahnesi ne kadar duygusalsa, Kreese’in hayatıyla yüzleştiği psikolog seansları da o derece etkili oluyor. Silver’ın aslında içinde bulunduğu cendere ve oyuncu Thomas Ian Griffith’in bunu yansıtmasındaki -özellikle son bölümdeki performansındaki- başarı gerçekten takdire şayan.

Cobra Kai’nin bir başka başarısı da, özellikle Johnny’nin şahsında cisim bulan teknoloji ve teknolojinin yeni kuşakla olan ile ilişkisini yansıtabilmesi. Dizinin izleyici kitlesinin beklenti ve ayrımına dair de bir ayraç olan bu konsept, aynı zamanda Cobra Kai’nin geniş kitleler için üretilmiş bir ürün olmasının da alamet-i farikası.
Zanaat anlamında son derece profesyonel bir iş olan Cobra Kai, gerçekte karate yapmayan birçok insanı, birkaç kez dublörlerin belli olması dışında hiç sırıtmadan karateci çocuklar olarak lanse etmeyi başarıyor. Ses, müzik ve görsel zenginliği ile de canlı cazip bir rengi var yapımın.
Öyle sanıyoruz ki, bahse konu ilk kabule uygun olarak diziyi değerlendiren izleyiciler olarak final sezonundan sonra Cobra Kai’yi özleyeceğiz…
İlginizi Çekebilir
Netflix'in Beklenen Animasyon Epiği Üçüncü Se...
The Mandalorian
Atiye 2.Sezon; Hadi Canım!..

Merhaba, ben Murat B.Sarı. Eğer sitemizi ilk döneminde takip ettiyseniz beni “Yarıaydın” olarak hatırlayabilirsiniz. Aslında bu rumuz hakkımda oldukça açıklayıcı denilebilir. Yani şu evrendeki bilginin ne kadarına hakim olabilir ki insan? Günümüz dünyasında “T” insan olmak makbul ve ben uzmanlığımın sanata dair herşey hakkında olmasını yeğliyorum. Umarım bunu birlikte başarırız. Yeni maceralarda görüşmek dileğiyle…